Facebook Kartı

18 Aralık 2011 Pazar

YAŞASIN PEPEE


Son zamanlarda bir pepee furyasıdır gidiyor... Nilkızı da bu furyanın müdavimlerinden... Ne kadar zamndır yayında bilmiyorum; biz ancak geçen sene keşfettik.. Tabi o zamanlar gerek tv kısıtlamasından dolayı gerek ilgi alanına girmediği için daha çok ben seyrediyordum.. Fakat bu sene artık 2 yaşına geldiği için tv yasağı da günlük 1-1,5 saatle sınırlamaya çalışmakla birlikte kalkmış bulunuyor.. Ve yaklaşık 2-3 aydır Nil ciddi ciddi pepee izleyicisi ve hayranı olma yolunda ilerliyor... Haftasonuna doğru 2009 ekim annerinden bir arkadaşımın facebook'da oyuncak fuarıyla ve pepee standıyla ilgili bi paylaşımını gördüm... Haftasonu babamızın gelmesini de fırsat bilerek hemen kafamda planı oturttum... Nilkızı yaklaşık 10 gündür babannesindeydi... C.tesi öğlen babası gelince önce B.Çekmece'ye babannemize gidip Nil'i aldık oradan da fuara geçtik... Yol boyunca Nil'e sadece bi süprizimiz olduğu söyledik ama Pepee'den hiç bahsetmedik... Fuardan içeri girdiğimizde onca çocuğu görünce önce bi kamaştı daha şoku üstünden atamamışken uzaktan Pepee'nin afişlerini maketlerini farketti o anda dondu kaldı... Bi süre sonra babasının elinden kurtulup emin adımlarla Pepee'ye ilerlemeye başladı... Kurulan maket evin bahçesinin yanına geldik ki; giriş görünmüyor meğer talepten dolayı sırayla alıyorlarmış... O sırada bekleyen küçüklere laf anlatmak ne kadar zorsa büyüklere de bir o kadar zordu. Girmek isteyen çocuklar, sıra tartışması yapan büyükler, çocukalrın yanında mailece içeri girmek isteyen veliler..... Neyse uslu uslu biraz da kamaşarak sıramızı bekledik... Nihayet sıramız geldi ve Nilkızı babasıyla birlikte bahçeye girdi... Tek tek tüm karakterleri gezdikten sonra bebenin yanına kıvrıldı oturdu ve kaldı... Sanki kendi için tahsis edilmişti.... Sırada bekleyişi kadar çıkması gerektiğini de kolaylıkla kabullendi... Hevesini alamamıştı belki ama sorun çıkartmamıştı da... Buraya kadar herşey iyiydi taaaa ki; bahçeden çıkıp palyaçolarla ve kostümlü kahramanlarla karşılaşıncaya kadar.....:( Bi an çok korktu ve gerildi haliyle ben de gerildim tüm fuar boyunca üstünden atamayacak diye korktum sakinleşmek için Pepee standına geri döndük ve o esnada Nil'in ilgisini dağıtmak için gösterdiğim ilk şey Pepee oyuncakları oldu hepsini kucaklayınca da Haliyle Hem Şila'yı hem Pepee'i hem de Bebe'yi aldık... Gerginliği tam atamasakta biraz sakinleştirerek fuarı turladık... Ve işte fotolar....
 Malumunuz her anne evden çıkma merasiminde  makyaja yetişmede zorlanır ve makyaj arabada yapılır... Ben makyaj yaparsam Nil de geri kalmaz elbet... Merak edenler için dipnot allığın içiboş:)

Ve.... Nil kostümlü kahramanlardan korkup kedisini babasının kollarına atar...
Babamızın olay karşısında gülmesi sadistliğinden değil yanlış anlaşılamsın:)... Babası Nil'e korkmasın diye "Bak burnuna, hadi burnunu tut" dedi.. Ve Nil kendi burnunu tutup ağlamaya başladı... Babamız bu duruma gülüyo:)))) Ve tabi tüm fuar boyunca nil her korktuğunda burnunu tutup ağladı:)


postumu çok uzun zamandır bekletiyorum.. Bekletme nedenim de Her foto yükleyişimde sorun yaşamam... Fotolar yine kötü oldu ama postu daha fazla bekletmek istemedim... hoşçakalın peppeyle kalın....:))


29 Ekim 2011 Cumartesi

ÇARPMALARA BİREBİR MUZZ TEDAVİSİ....:)

Yoksa siz çarpma ve darbelerde buz tedavisi mi uyguluyorsunuz? :)


Genel olarak sürekli hareket halinde olan hareketli hızlı nil kızı bu özelliğinden dolayı sürekli düşmelere çapmalara darbelere maruz kalıyor... Son zamanlarda Nil'de şunu gözlemledim.. Darbenin şiddeti hafifse hemen kendini toparlayıp gülmeye başlıyor şayet orta şiddetteyse anne öp öp öp diyerek bana koşuyor eğer şiddetin derecesi fazla ise ağlamayla birlikte buşj buşj diyerek koşturuyor....... Doğal olarak buzdolabından buz haznesi alınıp Nil'e buzla kompres yapılıyor... Tabi bazen bu kompres süresi uzuyor hatta bazen haznenin içindeki buz suya dönüşüyor...  Ve Nil de hareketliliğe kaldğı yerden devam ediyor...
Nil kızı bildiğiniz bir muz müptelası, bazı günler, günde 3 tane yediği bile oluyor... Bi an oyun oynarken anne muş muş diyip mutfağa koşup bulduğu muzu anında soyarak hiç vakit kaybetmeden mideye indiriyor...
3 hafta önce Alya duamızın doğum gününe gittik... Öğlen doğum gününe yetişebilmek için uykusundan uyandırdım ve orada da bi nebze kudurdğu için akşam eve dönerken oldukça yorgundu.. Eve gelmeden önce Duygu teyzemize uğradık.. Günün vermiş olduğu yorgunlukla Nil iki hareketinden birinde kendini yerde buluyordu... Son düşüş biraz kallavi oldu... Nil her zamanki gibi anne bujşş diyerek bana koştu... Söylemek istediğini anlasam da anlamamazlıktan geldim çünkü buz seansı çok uzun sürecekti... Nil'i anlamamazlıktan gelerek; "aaa muz mu istiyorsun tamam öyleyse teyzesi Nil'e bi tane muz verir misin varsa" dedim teyzemize kaşgöz işareti yaparak... Durumu anlayan teyzemiz de muzu getirdi... Nil istediğini getirmediğimizin farkında fakat muza olan düşkünlüğünden durumu kabullenir bi tutum sergiledi ve güzelce muzu eline aldı... Fakat muzu eline aldıktan sonraki hareketiyle hepimizi kopardı:)




Evet....... Nil kızı muzu alıp darbenin geldiği yere uyguladı.....






Sonrasında da mideye indirmeyi ihmal etmedi tabi....

4 Temmuz 2011 Pazartesi

KARDEŞ BLOGUMUZ

http://japon-style.blogspot.com/

TÜM TAKİPÇİLERİMİZİ KARDEŞ BLOGUMUZA BEKLİYORUZ...
 

(c)2009 NİL kıyısında... Based in Wordpress by wpthemesfree Created by Templates for Blogger